Hemen herkes 1,5 seneyi aşkın bir süredir Kovit-19’un lunaparklardaki inişli yokuşlu sert dönüşleri olan hız treninin içinde gibiyiz. Bu dönemde başka bir seçeneğimiz de olmadı zaten, Kovit-19’un inişli çıkışlı, ani düşüşlü ve keskin dönüşlü gerçekleriyle mücadelede içindeydik. Ama sanki biletin süresi bitti ve tren yavaşlıyor gibi. Geriye doğru bakınca birçok şeyin değiştiğini görüyoruz. Şimdi önümüzdeki dönemi değerlendirmemiz gerekecek. Bu arada bir kısım insan gibi ben de işimi kaybettim. Kısa bir kıymetlendirmeden sonra teknoloji firmalarının bu sıkıntıyı atlatacağını varsaydım, ancak onlarda
Özgünlüğe dönüş ani bir deprem gibi gerçekleşirken, bir kısım markaları batmaya veya su yüzünde kalmaya zorlayacak gibi göründü. Kovit öncesi influencer pazarlamada sürekli olarak bu balonun patlayacağını duyuyorduk. Ve olan oldu, dünya daha kötüye gitti. Ama influencerlerin etkin olduğu ve yönettiği internetin küçük bir köşesinde bu canavarca değişimden, hayatımızda güzel bir şey ortaya çıktı. Bu değişime ya uyum sağlayacağız ya da yok olup gideceğiz. Influencer pazarlama, senelerce
Ürün pazarlaması, hızlı satış yapmayı isteyen şirketlerin büyümesi için en pratik ve en çabuk yollardan biridir. En doğru ürün pazarlama kampanyası nasıl yapılır, sorusunun cevabı ise farklı promosyon gayretleri ortaya koymakta ve neyin müşteriyi cezbettiğini anlamakta yatıyor. Bu bir dizi faaliyetlerden sonra stratejinizi artık kolayca belirlemiş olursunuz. Ürün pazarlama stratejilerinde başarılı olmak için uygulayabileceğiniz işte size üç adet yol. Niş Pazarlama Bir şirketin geleceğini düşünmesi ve ilerde ikinci bir
Birçok markanın Z neslini kendilerine çekmek için sayısız çabalar harcadıklarına ve bununla birlikte sayısız hatalar yaptıklarına şahit oluyoruz. Bu çabalara markanızın katılması için de uygun bir zaman. ABD firmaları için Z nesli 65 milyonluk bir kitle demek. Bu yönüyle kurumsal bir iletişimci veya pazarlamacı olarak onların kalplerine ve zihinlerine girmek çok değerli bir faaliyet olacaktır. ABD’de yapılan araştırmalardan çıkan sonuç, bilgisayar çağında olgunlaşmış bu Z nesline kulak
Marka itibarının korunması için halkla ilişkilere, satış yapabilmek içinde pazarlamaya odaklanma devri artık geride kaldı. Bu geleneksel bakış açısı yerini her iki ekibin müştereken çalışacağı bir döneme bırakıyor. Aksini düşünenler büyük faydalar çıkacak bu çalışma yöntemini sabote ediyorlar demektir. İster çalışanlarınız, ister yatırımcılarınız, isterse gazetecileriniz veya sokakta dolaşan bir müşteriniz olsun, artan şeffaflık artık pazarlamanızın her şeyi kapsayacak şekilde ahenkli olmasını gerekli kılıyor. Şimdi aşağıda sıralanan bu 4 strateji bizlere neler söylüyor, bir
Sektörün iki yüzün üzerinde deneyimli derin bilgi ve tecrübe sahibi uzmanlarıyla yapılan görüşmeler 2021 için izlenmesi gereken yolların, eğilimlerin dile getirilmesini ortaya koydu. Malum sektör 2019 yılına büyük bütçelerle ve güçlü bir şekilde girmişti. Ancak Covid-19 salgını 2020 yılında pazarın mevsimsel profesyonellerini hazırlıksız ve savunmasız yakaladı. Satışlar düştü, reklamlar azaldı marka sadakati çok daha rekabetçi
Marka imajını geliştirmek veya sektördeki rakip firmalardan daha iyi bir konuma gelmeye odaklanan firmalar gerek halkla ilişkilerden gerek itibar yönetiminden önemli bir oranda istifade edebilirler. Bu araçlar zaman zaman taaruzi bazen de savunmacı yaklaşımlar olarak kullanılır. Mesela, firmanın çevrim içi itibarını korumak adına müşterilerden gelen olumsuz değerlendirmelerle uğraşıda veya firmayı kötü gösteren bir makalenin yayından çıkarılmasında taaruzi bir yaklaşım görüyoruz.
Günümüzde medya şirketleri devamlılık arz eder bir biçimde personel mevcutlarını azaltıyor, maaşlarını kısıyor, harekât faaliyetlerini askıya alıyor, hatta kapanıyorlarken halkla ilişkiler ve pazarlama uzmanları markalarını tanıtmak, hikâyelerini ulaştırmak için nereye gidecekler ne yapacaklar sorusu gündeme geliyor. Seçenekleri ne, yapacakları bir şey var mı acaba deniyor. Ülke genelinde CNN, ABC News, Conde Nast, CBS, NPR, FOX News, CBC, Meredith, gibi medya kuruluşlarını da bu anlamda sayabiliriz. Kendi medya ağlarının lansmanını yapmak
Halkla ilişkileri, kurumların ve işletmelerin gerek kendileri ve gerekse genel halk arasında karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler kurmada harcadıkları gayretler silsilesi olarak tanımlayabiliriz. Halkla ilişkilerin amacı, esas itibariyle firmanın diğer işletmeler ve halk nezdinde itibarını iyileştirmek olup taraflar arasında etkili bir iletişimin yönetilmesini gerekli kılar. Halkla ilişkiler hangi seviyede olursa olsun; ister bir startup isterse orta veya büyük ölçekte bir firma için olsun şirketin sürdürülebilir başarısı için elzem
Birçok halkla ilişkiler ekip ve ajanslarının genel temayülü; şirket üst düzey yöneticilerinin kendi sosyal medya görüntülerini oluşturması ve söz konusu platformlarda içerik paylaşmaya teşvik yönündedir. Yalnız şu kesinlikle gözden kaçırılmamalıdır ki öyle zamanlar olur ki sadece CEO halkın sözcüsü olmak durumundadır. Ama pek çok CEO, firmanın iş hedeflerini etkilemediği için bu tür halk konuşmalarına katkıda bulunmaya öncelik vermede gereken ilgiyi göstermiyorlar. Zira akıllarında ana iletişim hedefi