Sadece Amerika Birleşik Devletlerindeki nüfusları son verilere göre yaklaşık 68 milyon kişi olan, yaşları da 6 ila 24 arasında değişen Z nesli insanlarının yakın gelecekte sadece büyük bir harcama potansiyeline sahip olacakları değil aynı zamanda perakende sektörünün yüzünü de değiştirecekleri öngörülüyor.
Bu konuda gerek bir çevrimiçi firmanın gerekse bir bankanın yaptığı iki ayrı araştırmanın verileri birbirleriyle örtüşüyor. Bu raporlar pazar payı yakalamak isteyen markalar veya firmalar içinde bir uyarı niteliği taşıyor.
Bu bahsi geçen 33 trilyonluk gelire öteki dünyaya göç edecek 1945 doğumlu ve daha yaşlı kesimden bu nesle intikal edecek 78 trilyon dolarlık servet transferi de dâhil edilmemiştir. Bu para miktarı ile ilgili olan kısım hikâyedeki iyi haber. Hikâyedeki kötü haber ise böyle bir parayı elinde bulunduran neslin birçok sektörü kötü bir şekilde etkileyeceği oluyor.
Şöyle ki, çoğu içki içmeyen, sigarayı sevmeyen çevrecilik ve sürdürülebilirliği düşünen dolayısıyla etten seyahatten içki ve sigaradan uzak duran bu insanlar içki, sigara, lokanta, hava yolu, otelcilik ve benzer sektörleri eksi yönde etkileyecektir. Bu paydan e-ticaret, yeni medya, sürdürülebilir lüks ve çevrimiçi ödeme ile uğraşan kesimler pozitif bir şekilde yararlanacaklardır. Hatta araştırmaya katılan deneklerin bir kısmı kredi kartı ile ödeme yerine telefondan ödeme yapmanın onların daha önde gelen tercihleri olduğunu belirtmişler. Araştırma bu neslin mobil cihazları kullanma ve dijital platformlara girme konusunda bağımlılıklarının arttığına da işaret ediyor. Sigarayı tercih etmeyen bu neslin kenevire dolayısıyla bundan üretilen esrara ilgilerinin olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla bu durumdan negatif etkilenecek firmaların buna uygun değişikliklere gitmeleri, stratejilerini değiştirmeleri, sitelerini platformlarını onların kolayca kullanacağı şekle sokmaları icap edecektir.
Örneğin emlak sektörü için şehir içinde yaşamak istemeyen kırsal kesimi tercih eden bu nesle karşı önlem olarak, satışlarının düşmemesi hatta artırmak için yeni konutlarını şehrin banliyölerine veya şehrin dışına, kırsal alanlara kaydıracaklardır. Giyim sektörünün olumsuz etkilenmemesi için geri dönüşüme uygun çevreyle ilgili ürünler piyasaya sürmeleri gerekebilecektir.
İşin özeti ise firma ve markaların geleceği bugünden görmeleri ve kendilerini buna göre hazırlamak ve adapte etmek için bugünden planlama ve hazırlık yapmaya başlamaları gerekiyor.