İster sanayi – endüstri alanında faaliyet gösterin isterseniz fikir satıp bir ürünün tanıtımını sağlayın… Tüm bu organizasyonu da ister Türkiye’de isterseniz dünyanın herhangi bir noktasında gerçekleştirin.
Üretim bandının son safhasında gelip yüzleşeceğiniz bölüm o ürünün veya fikrin hedef kitlesine ulaşmasını sağlayacak tanınma süreci…
Bugün itibarıyla Türkiye, sahip olduğu ekonomik büyüklük ve sunduğu fırsatlar dolayısıyla yabancı yatırımcıların göz bebeklerinden biri konumunda. Dolayısıyla yabancı yatırımcıların Türkiye’deki hedef pazarlarında var olmak amacıyla mutlak suretle iletişim süreçlerine ihtiyaçları vardır.
Burası madalyonun bir yüzü…
Bir diğer yüzü de Türkiye’deki olgunlaşma sürecini tamamlayarak yurt dışına açılan ve büyümesini buralardaki alanlarda sürdüren markalar için geçerli. Zira buradaki markalar, yanlarında o ülkenin dinamiklerini bilen ancak kendi dillerinden konuşan partnerlerin olmasını isterler, istemekte de çok haklılar.
Burada, yukarıda bahsettiğim üretim bandının en zorlu süreci yaşanıyor? Hangi iletişim danışmanlığı ajansını, neden seçmeliyim sorunsalıyla karşılaşılıyor ve kimi zaman da bitmek tükenmek bitmeyen bir kısırdöngünün içine adım atılıyor.
Bugün Türkiye’de iletişim alanında “onlarca” olarak tabir edilen rakamın çok ötesinde ve “kalite” terimini sadece söylemden ibaret sanan çok sayıda iletişim ajansı mevcut. Zira içlerinden sizin yapınıza en uygununu seçmek, sizi ihtiyaçlarınıza göre gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında temsil kabiliyetine sahip birkaç iletişim danışmanlığı firması var.
İletişimde ayrıştığınız nokta ufkunuzun enginliği… Zira ne derece engin ufukta çözüm ortağı olabiliyorsanız o kadar tercih edilen iletişim ajansı oluyorsunuz.
Global bir markayı hedef pazarında hedeflediği noktaya getirirken o pazardan bir marka gibi olması için yapılacak iletişim çalışmalarıyla aslında markayı “glokal” hale getiriyorsunuz. Bir başka deyişle; iletişimini yaptığınız marka, o pazar için “içimizden biri” oluyor.
Bir markayı adım attığı pazarda “içimizden biri” yapabilmek için o pazarı tanıyor, o pazarda iş yapıyor olmak gerekir. Bu şekilde faaliyet gösterdiğiniz pazarlar sizin için dünyayı oyun alanınız yapar. Manifesto İletişim, İstanbul’daki yetkin ve yetkili kadrosunun yanı sıra Erbil’den Moskova’ya, Dubai’den Monte Carlo’ya toplam altı noktadaki ofisleriyle bu noktada sürece adım atar ve iletişimdeki çözüm ortağınızı olarak hedeflerinize doğru kol kola sizinle yola çıkar.
İletişimde dirsek teması önemli. Kan uyuşması gibidir iletişim… Karşılıklı birbirini anlamakla başlar, bu çerçevede de arz – talep dengesi doğrultusunda stratejiler yazılı çizilir, kah iyi gün olur kah kötü gün olur ama Manifesto İletişim, hep yanı başınızdadır.
İletişim, karşılıklı anlaşma ile başlar… Anlatabildiğiniz kadar var olursunuz, var olmak için de öncelikle kendinizi anlatmanız gerekir. Üretim bandı gibidir marka olmak, iletişim de son safhasıdır…