Türkiye’nin saklı cennetlerinin yıldızı iletişimle parlamalı

/ / Manifesto Akademi

21 Haziran 2014. Bir şehir ve insanları dışındaki herkes için yalnızca takvimdeki sıradan bir gün. İzmir’in turizm cenneti ilçesi Bergama içinse hayati bir değer taşıyan bu tarih, şehrin 38. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda 22 ülkenin oyuyla Türkiye’nin 13’üncü, dünyanın ise 999’uncu değeri olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini temsil ediyor. 2010 yılından günümüze kadar devam eden haklı mücadelenin meyvesini vermesi ile nihayete erdirilen bu süreç, aslında yaklaşık 60 bin nüfuslu Bergama için 2011 yılında UNESCO’nun geçici miras listesine alınması ile başladı. Ülke topraklarında sahip olduğumuz dünya çapındaki bu değerin iletişim danışmanlığı hizmeti ile olan önemli bağlantısına geçmeden önce Bergama’yı bu denli özel kılan tarihinden kısaca bahsetmek istiyorum.

M.Ö. 4000’lere uzanan kent tarihiyle Pergamon Krallığı (Bergama) antik kenti, zengin bir tarihi mirasın ve dünya çapında birçok ilkin altında imzasını taşıyor. Bugün hayatımızın büyük bir kısmını oluşturan ‘kağıt’ yani o dönemin Parşömen’i M.Ö. 2 yüzyılda Bergama Kralı II. Eumenes’in büyük bir şehir kütüphanesi kurmak istemesi ancak o dönem kullanılan Papirus’un yasaklanması aracılığıyla keşfedildi. Osmanlı İmparatorluğu öncesinde, İskender İmparatorluğu’ndan Bizans İmparatorluğu’na kadar uzanan bir kültür karmasına sahip şehir; eczacılık, tıp, şehir planlaması, sanat ve mimarlık alanlarındaki buluşları ve ilerlemeleri ile nesilden nesle çok değerli miraslar emanet etti. Dünyanın en büyük 3. amfitiyatrosu, Kral Eumenes tarafından Athena ve Zeus’a adanan ve bugün Berlin devlet müzesinde sergilenen Zeus Sunağı, eczacılığın sembolünü oluşturan yılanlı sütun, ilk telkinle tedavi, ilk doğal tedavi,  girişinde ‘’bütün tanrıların ululuğu için, bu kapıdan ölüm giremez’’ ifadesinin kazındığı ilk büyük tıp merkezi Asklepion, 20.000 ciltlik Asya kütüphanesi, tıbba Hipokrattan sonra büyük katkıda bulunan Claudios Galenos, bir efsaneye göre Mısır kraliçesi Kleopatra’nın gittiği belirtilen tarihi güzellik ılıcası, erken Bizans dönemine kadar Anadolu’daki 7 kiliseden biri olarak kullanılan Bazalika’sı (Kızıl Avlu), Atatürk’ün isteği üzerine başlatılan ve 78 yıldır devam eden şehir kermesi ile Bergama Türkiye mozaiğinin dünya arenasındaki temsilcisi konumunda.

İşte, çiçeği burnunda UNESCO’nun korumaya aldığı bir şehrin kısaca tarih özeti… Peki hak ettiği değere nihayetinde kavuşan bu şehir ve benzerleri Türkiye’de kaç kişi tarafından biliniyor? Bu denli zengin bir mirasa sahip olduğumuzun kaç ulusal ya da uluslararası çapta faaliyet gösteren marka farkında? İletişim sektörünün temsilcileri, bizler; bu ve benzeri sorularda devreye giriyoruz. Yıl içerisinde binlerce turistin adeta akın ettiği ve dünyaca koruma altına alınmaya değer görülen Bergama ve Türkiye’deki diğer kentlerimiz evrensel çapta, markaların da desteklediği hatta birebir sürece dahil oldukları stratejik iletişim çalışmalarını hak ediyor. Ülke turizmine getirilerini ve dünyanın diğer Paris, Londra, New York, Tokyo, Moskova gibi marka kentlerini oluşturmak için elimizde zaten var olan bu kıymetli malzemeleri düzenli ve sistematik iletişim çalışmalarıyla destekleyerek ülke olarak kendi marka şehirlerimizi oluşturma yolundaki bebek adımlarımızı atmaya başlamanın zamanı geldi. Sahip olduğumuz birikime ve zenginliğe bakarsak tarihi ve turistik kentlerimizi iletişim çalışmaları ve marka ortaklığı eşliğindeki projeler için malzememiz oldukça bol; peki cesur, yaratıcı, yenilikçi iletişimcilerimiz ve markalarımız nerede?