Sosyal medyanın, gittikçe karman çorman olduğu dijital dünyada, yeni kurallar neler acaba?

/ / PR Makaleleri

İş dünyasında yer alan markaların yüzde 70 kadarı kendi pazarlamalarını yapmak üzere günümüz dijital çağında sosyal medyayı kullanıyor.  

Ancak bununla ilgili sosyal içerikleri nasıl üretiyorlar veya yaratıyorlar?  

Bu süreç kovit-19 salgınının başlangıcından itibaren bir evrim geçirdi mi?  

Firmalar bununla ilgili videolarla birlikte diğer çeşitli çoklu medya içeriklerini iyi bir şekilde kullanabiliyorlar mı?  

Sosyal medya alanı mütemadiyen eviriliyor ve Kovit-19,  firmaları bir şekilde dijitalleşmeye zorluyor. Artık bugün için sosyal medya platformlarını kullananların sayısı 3,5 milyarı geçti. Son bir yıl içinde 200 milyon kişiye yakın insan sosyal medya platformlarına dâhil olmuş oldu.  

Küresel salgın, sert politik iklim ve sosyal adalet reformuna atfedilen önem ile birlikte, sosyal medya platformları ile ilgili kuralların çoğu büyük ölçüde değişime uğradı.  

Şimdi kısaca bu değişikliklere bir göz atalım. 

1: Daha kısa tarzda video içeriği oluşturun 

Bir araştırma firmasının bu konuda 2020 yılını kapsayan küresel çalışması, insanların ortalama haftada 8 saatlerini çevrim içi video izlemeye ayırdıklarını gösteriyor. Kıyaslama 2019 yılı verileri göz önüne alındığında ise,  artışın yüzde 16 olarak gerçekleşmiş olduğu tespit ediliyor.  

Piyasada dolaşan 4-30 saniye süreli kısa videoları ve yine 15-30 saniye uzunluğunda hikâye anlatımınızı zenginleştirecek makaraları (reels)  bununla ilgili sayabiliriz.  

Bu akım 2021 de, facebook,  Instagram, Linkedin, Snapchat ve Tik Tok ta yer alan hikâye ve reeller sayesinde daha da büyüyeceğe benziyor,  

2: İçerikleriniz özgün olsun 

Kovit-19 salgını insanlara içerik bulmada yeni yollar bulmaya sevk etti. Zira bütçelerin kesintiye uğradığı, etkinliklerin ertelendiği, çekimlerin iptal edildiği bir ortamda kullanıcıların ürettiği içerik, onların bu konuda ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için sarılacakları yegâne kaynak olacaktı.  Bu, içerikte yeni bir trendin yaratılmasına yol açmış oldu.  

Sen yapmışsın gibi görünen içerik,  gerçekten o anda yaratılmış oldu.  

İrili ufaklı her marka, yüksek çözünürlükte üretilmiş içerikten iPhone’da çekilmiş gerçek, ham, tabii olan özgün çekimlere geçiş yapıyor ya da kayıyor diyebiliriz. 

3. Rekabete hazır olun 

Bilindiği üzere, Kovit-19 etkilerini azaltma gayretleri içinde 2020 de kapanmalara gidilirken insanlar diğer kişilerle temasa geçmek için video, resim ve diğer içerik paylaşarak sosyal medyaya yöneldi. Bu durum firmalar için zorluklarla dolu aşılması gereken bir yolda rekabetçi içerikler yarattı. 

Her ne kadar sosyal medya firmalara, müşterileriyle iletişim kurması için sayısız imkânlar sunsa da şirketlerin artık durumu değiştirmek için yapmak zorunda olacakları şey, ibreyi yeni stratejiler üretmeye çevirmeleridir. Bunu yapmanın tek yolu da hikâyeler üzerindendir.  

Hikâyeler firmalara kitlesiyle etkileşime geçmek, dikkatini gereken zamanda çekmek için tasarlanmış özel bir yolu temsil ederler. Hikâyelerin gücünü kullanarak firmalar ürünleri hakkında sorular sorar, çabuk geri bildirim alırlar.  

Son olarak şunları ifade edebiliriz:  

Artık bizler sosyal medyada bugüne değin hiç bu kadar güçlü olmadığı bir dönüm noktasına geldik. 

Mamafih, sosyal medya hızlı adımlarla mütemadiyen ilerlemeye evirilmeye devam ediyor. 

Her gün yeni bir uygulama, yeni bir araç, yeni bir teknoloji karşımıza çıkıyor. İletişimi sosyal medya üzerinden yapılan ve firmalara daha dinamik, üç boyutlu imajlarla müşteri tecrübesini elde etmeyi sağlayan bu son teknolojilere Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış ya da yükseltilmiş Gerçeklik(AR) örnek olarak verilebilir.  

Bundan sonra yeni kurallara uyan, son teknolojileri benimseyen firmaların önü açık olacaktır.