Siyasal İletişim

/ / Manifesto Akademi

Hemen her seçim döneminde gündeme gelen ve yoruma oldukça açık, esnek bir konu olması nedeniyle paradoksları her daim tartışma konusu oluşturmayı başarmış bir alandır ‘’Siyasal İletişim’’.

Demokratik yönetimlerde, öneminin özellikle altı çizilerek vurgulanmasına rağmen aslında siyasal iletişim genel geçer kalıplara sahiptir. Ancak günümüzde bu kalıplar, ülkeleri temsil eden siyasetin temsilcileri tarafından kendi içlerinde çözümlenerek yeniden yapılandırılmaya çalışılıyor. Siyasal iletişim üzerinde oluşturulan bu yeniden yapılandırma yolundaki bütün kavramlar neticesinde ülke yönetimlerinde siyasal ve demokratik işleyişin yanı sıra seçmen kısacası ulaşılmak istenen hedef kitle ve seçim kampanyaları göz ardı ediliyor. Tarihi, siyasetin çıkışı kadar eskilere dayanan bu köklü kavram, aslında demokratik kavramlar çerçevesinde oldukça profesyonelce yönetilmesi gereken bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.

Siyasal iletişimin; özellikle ülkemizde her seçim dönemi öncesi karşılaştığımız kampanyalar, reklam çalışmaları, tek düze mitingler özelinde adete bir trenin vagonları gibi peşi sıra ilerleyen bir düzen ile değil, başarılı ve istikrarlı bir stratejik iletişim yaklaşımı ile örülmüş bir çalışma çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Tarihinden tanımına, dünyada çapındaki sayısız örneklerinden, yönetimine kadar sayfalarca uzunlukta bir tezin konusu olabilecek derinlikteki siyasal iletişimi anlatarak birçok kişinin hali hazırda yaptığı gibi vakit kaybı oluşturmayacağım.

Burada esas vurgulamak istediğim siyasal iletişimin siyaset uzmanları tarafından aktarılan, kağıtlar üzerindeki mürekkeplerde kalan ve üniversitelerde bir eğitim dalı olarak okutulan bir kavram olmaktan çıkarılarak; kanlı ve canlı, hatta ete kemiğe bürünerek karşımıza çıkması, çıkarılması. Özetle; siyasal iletişimin siyaset üzerindeki etkisi ve yadsınamaz gücü.

Terimler ve soyut anlatımlar etrafında şekillendirilen siyasal iletişim, günümüzde ülkelerin yönetimindeki siyasal partilerin atar damarını temsil ediyor. Çünkü siyasal iletişim; içerisinde oldukça etkili ve aynı zamanda en eski kitle iletişim kavramlarından biri olan propagandayı, yine birçok kitleyi etkileme, ikna etme üzerine kurulu algı yönetimini, kaynaktan hedef kitleye doğru yola çıkan ve bir parti için yüzde yüz garantili hedefi tutturması adete zorunluluk arz eden iletişimin temellerinden mesajı barındırıyor. Bahsetmiş olduğum kavramlar iktidarından, ana muhalefetine ve muhalefetin diğer oyuncularına kadar bütün siyasi yapıların ihtiyaçlarını ve yapılması gerekenler listesini oluşturuyor.

Ülkemizdeki siyasal iletişim kavramına dönecek olursak. Buradaki en büyük eksiliğin kampanya çalışmalarının genellikle seçimlerin belirli bir süre öncesinde başlatılması ve genellikle yer yer zayıf kalan reklam örnekleri ile devam etmesiyle seçim günü gelip çatması; öncesinde olmadığı gibi sonrasında da bu sürecin yönetilememesi algı tespitlerinin ve analizlerinin yapılamaması ve bir sonraki seçim dönemine kadar aynı suskunluğun korunması olduğunu söyleyebilirim.

Farklı ideolojiler çerçevesinde faaliyet gösteren siyasal partilerin ve temsilcilerin her daim basına, mitinglere ve reklam kampanyalarına yansıyan çekişmelerinin dışında başta ülkemizde olmak üzere demokratik yönetimlerin vazgeçilmezi siyasal partilerin, etkili bir algı ve kitle iletişimi yönetimi için sadece siyasal iletişimi seçim dönemleri öncesinde değil; partilerinin zorunlu bir çalışma disiplini haline getirerek düzenli bir stratejik iletişim yaklaşımı hizmeti alması gerekiyor. Unutmayın etkili algı yönetimi ve kitle iletişimi yalnızca ideolojilerin savaşı çerçevesinde değil en doğru ve sistematik halkla ilişkiler hizmeti ve siyasal iletişim doğrultusunda hedef kitleyi peşinden sürükleyebilir ve bir o kadar da inandırıcı olabilir.

Hemen herkesin bildiği ve dünya çapında da klasikleşen bir örnek olarak ABD’nin (Amerika Birleşik Devletleri) 44. ve tarihindeki ilk siyahi başkanı Barack Obama, 2008 yılındaki seçimlerde ülkesinin 2008 krizinin etkisinde olması ve medyada yer alan birçok spekülasyona rağmen uzman ekibiyle birlikte yürüttüğü başarılı; stratejik iletişim çalışmaları, etkili siyasal iletişim taktikleri, doğru dijital ve sosyal medya yönetimi ve diğer siyasilerden farklı olarak hedef kitlesine gönderdiği direkt mesajları sayesinde derinlemesine incelenmesi ve birçok alanda örnek alınması gereken bir kampanya sayesinde tüm dünyaya başarısını kanıtlayan bir sonuç elde etti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, bir şekilde yürütülmek istenen cılız reklam kampanyaları ile geride bıraktık. Önümüzde milletvekilleri adaylıkları görünüyor. Buraya kadar siyasetin bel kemiği siyasal iletişim üzerine bahsetmiş olduğumuz bütün etkenler milletvekili adaylarını da yakından ilgilendiriyor. Siyasilerin, adaylık süreçlerinde sonucu gözetmeksizin siyasal iletişim sürecine hakim, deneyimli PR ajanslarından hizmet alarak bireysel markalarına yatırım yapması gerekiyor. Siyasette, bireysel markaya yapılan hiçbir yatırım genellikle düşünülenlerin aksine heba olmuyor. Bu çalışmalar heba olmadığı gibi uzun soluklu olduğu takdirde stratejik iletişim danışmanlığı hizmeti alan siyasiler için zamandan ve maliyetten tasarruf sağlıyor. Hedef kitlenize mesajlarınızı en direkt yoldan, etkili bir şekilde ulaştırmayı başarmış,  bütçenizi etkili bir şekilde yönetimi kısacası bir taşla iki kuş vurarak başarıya giden yoldaki ipi göğüslemiş oluyorsunuz.