SEVGİLİ GÜNLÜK; BUGÜN DE MODAYI TAKİP EDİYORUM
Tarihsel döngüde moda, moda endüstrisi, değişen toplum ile birlikte değişen moda akımları, moda kavramları her zaman iletişimcilerin ve sosyologların ilgi alanlarına girebilir. Eğer bir bilim insanıysanız ve özellikle beşeri bilimler alanında sohbete bayılıyorsanız çay ve zencefilli kurabiye eşliğinde Dior’un doğuşunu, yetimhanede yaşamış Gabriella’nın Chanel olma hikayesini, bu hikayeyi gerçekleştirirken Paris’in ve Avrupa’nın sosyal düzlemini konuşabilirsiniz. Coco Chanel’in kadını yeniden dizayn ettiği Avrupa’da bugünkü moda anlayışı ile kadının sosyal yaşamda kendini konumlandırdığı yeri tartışabiliriz.
Moda iletişiminde son yıllarda inanılmaz hızlı bir ivme kazandık. Markaların sezon görselleri, dekupeler, sezon lansmanları, kapsül koleksiyonlar, sponsorluklar, lokal kahramanlar için hazırlanan ürün listeleri, moda çekimlerinde yapılan kombinler, moda editörlerine özel gösterimler, kırmızı halıdaki tasarımlar inşa edilmiş moda imparatorluğunun basamaklarını oluşturdular. Bu basamaklar her ülkenin kendi moda atmosferinde dönüşen kadın manifestosunda önemli çıkış noktaları oluyor. Globalleşen moda akımları her ne kadar herkesi ‘’tek tip’’leştiriyor gibi görünse de, aslında lokal zevkler hiç geçmiyor.
Bugün pazarda yer edinmiş ve çeşitli gelir guruplarını hedefleyen moda markaları, iletişim danışmanlığı hizmeti alıyorlar. Daha fazla satmak dışında, her biri kendi ‘’kadınını’ ve ‘’erkeğini’’ sterotipleştirmeyi hedefliyorlar. Calvin Klein’ın, Tommy Hilfiger’ın başlattığı ikonlar yaratma akımı, birçok markaya ruh veriyor. Moda iletişiminde reklam ve PR’ın birlikte büyük işler başardığını görüyoruz. Algıları yeniden oluşturarak milyon dolarlık moda mabetlerinin kapılarından milyarlarca kadını ve erkeği sokuyorlar.
Peki Türkiye’de Moda İletişiminde neredeyiz? Nerede doğru hamleler atıyoruz.
Birinci ve en önemli sorunu ilk olarak ele almak istiyorum:
- Moda İletişiminde Ezbere Konuşmak: HEPİMİZ MUHTEŞEMİZ.
Birçok moda editörünün masasına gittiğinizde karşılaşacağınız basın bültenleri, defile görüntüleri, imaj görselleri… Hepsi sanki gökkuşağının altında çalışma masası olan bir moda perisi tarafından yazılmış. Muhteşem, vazgeçilmez, arzu nesnesi, ışıltılı gibi kelimeleri çıkarttığınızda koleksiyonun, markanın hikayesinden geriye 1-2 cümle kalan metinler… Yaratıcılığın en büyük düşmanı olan tembellik, moda iletişiminde hakkı verilmeyen iletişim kazalarına sebep oluyor. Moda markası iletişiminde kullanılan dilin ajans tarafından dizayn edilmesi gerekiyor.
Gazetelerin ve dergilerin moda alanında deneyim sahibi yazar ve editörlerine sorduğunuzda bu konuda ne kadar yaratıcılıktan uzak ve tek tipleşen metinler ile karşı karşıya kaldıklarını ve bundan dolayı ajanslardan gelen mailleri okumak istemediklerini duyuyorsunuz. PR ajansını sadece ‘’bülten çıkartmak üzere arayan’’ ancak ‘’hiçbir şey anlatmayan’’ bültenler ileten bir aracı olarak gördüklerini belirtiyorlar.
Modanın bir sanat olduğunu unutmadan, doğru cümleleri kurarak moda iletişimi yapmak, doğru içerik üretmek bu nedenle hayati önem taşıyor.
Yaratıcılığın attığı damarları iletişim danışmanlığı hizmeti verdiğimiz hiçbir markadan kesmediğimiz bir sektörde güzel işleri alkışlamak dileği ile…
Yazının devamında: estetiğin pazarlaması