Bir firmanın değerini belirleyen en önemli etkenlerden biri, marka değeri ve hedef müşteri kitlesi ile arasındaki bağdır. Firmalar, kurulduğu ilk andan itibaren kurumsallaşma yolunda yürürken, bir yandan da en hızlı nasıl markalaşırım düşüncesiyle didinip dururlar. Tüketici ise pazarda alacağı ürünün fiyatına, ambalajına, kendisine hitap edip etmediğine ve marka olup olmadığına bakar. Tüketicinin bir markaya yönelmesinin ve o markayı almasının en önemli sebebi ise güvendir. Tüketicinin marka tercihlerini belirleyen kriterler arasında “güvenilir marka” algısı her zaman en önde gelmektedir. Tüketici, alacağı ürünün kendisi ile bire bir örtüştüğünü ve ürünün de tanınan bir marka olduğunu düşünüyorsa, etikette yazan fiyatı sorgulamadan da satın alma yapabilir. Henüz adını duyurmamış bir ürün ise tüketicinin markaya yönelik belirlediği noktalarda, tüketici süzgecinden geçerek ve beğeni kazanarak markalaşma yolunda ilerler.
Son yıllarda firmalar, markalaşmaya dair gerçekleştirdikleri pek çok çalışmanın yanı sıra konsept odaklı özel çalışmalara da ağırlık vermeye başladı. Eskiden sadece özel günlere yönelik planlanan çalışmalar hayata geçirilirken, günümüzde ise firmalar tüm çalışmalarında konsept işler yapmaya özen gösterir oldu. Bunun nedeni ise tabii ki gene pazarda farklılaşabilme isteğidir. Çünkü iyi bir marka olmanın yolu, tüketicilere yönelik özgün konseptler oluşturmak ve sunmaktan geçmektedir. Ayrıca hızla gelişen pazarda, ne kadar dahiyane ürünler hazırlayıp sunarsanız sunun, kısa bir zaman sonra bir bakmışsınız rakip sizden daha iyisini yapmış ve sizin müşteri kitlenizi de elinizden almış oluyor.
Hayatın her alanında konsept çalışmalar uygulanıyor
Son zamanlarda oldukça artan konsept çalışmalar her sektörde hızla yayılmaya ve uygulanmaya başladı. Düğün organizasyonları, partiler, kafe ve restaurantlar, spor merkezleri, mağazalar, hastaneler, yiyecek içecek markalarının ürünleri, ürün sunumları gibi pek çok farklı sektörde gerçekleştirilen konsept odaklı çalışmalar artık hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. Firmalar da oluşturmak istedikleri marka ve ürün imajına uygun konseptler geliştirerek, farklı sunumlar ve aktivitelerle tüketiciye ulaşmayı hedefliyorlar. Ancak gerçekleştirilecek çalışmaları planlarken, etkinlik yönetimi, iletişim danışmanlığı, organizasyon gibi kavramları küçümsememek gerekiyor. Eğer bu çalışmalar doğru eller tarafından yönetilmezse ve profesyonelce ele alınmazsa, markaya değer katmak yerine, markanın ve ürünün imajına ciddi zararlar verebiliyor. Markanın amacına ve imaj hedefine göre, stratejik olarak planlanmış kurumsal etkinlik ve organizasyonlar da etkinlik yönetimiyle birlikte ele alınarak, markanın duruşunun güçlenmesi açısından uygulanabilir.
Marka avukatları fikir liderleri
Ürüne ya da hizmete yönelik kitle iletişimi yapmak, markanın konseptini ve imajını, hedef kitlenin zihnine yerleştirmek ya da var olan imajı pekiştirmek/değiştirmek için yapılabilir. Kitleleri, bir ürünü kullanmaya, denetmeye ya da ürünle bağ kurmaya teşvik edecek, fayda sağlayacak bu aktiviteler, direkt müşteriye yönelik olduğu gibi, ürününüzün kitlelere yayılmasını sağlayacak aracı “fikir liderleri”ne yönelik de gerçekleştirilebilir.
Yazımızın başında belirttiğimiz gibi “güven” unsuru tüketicinin ürünü almasında en önemli etkenlerden biridir. Bu açıdan, tüketicinin güven duyduğu isimler ile markayı bir araya getirmek ya da diğer bir deyişle, fikir liderlerinin marka avukatlığı yapmasını sağlamak önemli bir pazarlama aracı olabilir. Ve tabi unutmamak gerekiyor, fikir liderleri de bir müşteri adayıdır. Fikir liderlerinin karşılarına gerçekten sevecekleri, bağlanacakları ve kendilerine güvenecek insanlara gönül rahatlığı ile tavsiye edebilecekleri kalitede ve kendi kişisel markaları ile uyumlu ürünler ile çıkmak gerekiyor. Fikir liderleri ile markaların buluşturulması sürecinde ise PR ajansları ve Halkla ilişkiler danışmanları, doğru markayla doğru fikir liderlerinin bir araya gelmesinde önemli katkılar sağlayabilir.