İsveç’in global arenada markalaşarak günlük hayatımızda kullanılan inovasyon ve tasarım alanındaki öğelerinin tanıtımı amacıyla İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ve İsveç Ticaret Merkezi (Business Sweden) ev sahipliğinde 18 Eylül 2014 Perşembe günü “İsveç360” etkinliği düzenlendi.
Etkinlik kapsamında İsveç İstanbul Başkonsolosu Jens Odlander ve İsveç Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Antoine Fanoun’un himayesinde Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, Weber Shandwick Creative Murahhas Azası Tom Beckman, Zound Industries Kurucusu ve CEO’su Konrad Bergström ve İsveç Ticaret Merkezi eski Ticaret Ataşesi Ayşen Savcı’nın katılımıyla panel gerçekleştirildi. İsveç’in yaşam ve düşünme tarzından iş modellerine, geleneklerinden markalarının faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki başarıları ve günlük hayatımıza olan katkılarının konuşulduğu panelin odak noktası “inovasyon” olarak öne çıktı.
Panelin açılışında konuşan İsveç İstanbul Başkonsolosu Jens Odlander, Electrolux, Ericsson, Volvo, Duni, Kosta Boda, Hastens, Lammhults, O’Learys, Teliasonera, Wasa gibi teknolojiden, dekorasyon ve gıdaya kadar hayatın her alanında yer alan İsveçli markaların Ar-Ge çalışmalarına dayanan en yeni teknolojinin yaratıcılıkla birleştiği bir zihnin ürünü olduğunu söyledi.
Leyla Alaton: “Markalaşma için içerik önemli, Türkiye halihazırda içerik oluşturma sürecinde”
İsveç’te doğan ve uzun yıllar İsveç’te yaşayan Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, İsveç’in yapılan her işte yaratıcılık ve niceliğe verdiği önemle fark yarattığına vurgu yaptı. Geçmişinden gelen bir miras olarak neredeyse her gün İsveç’e bağlı olarak yaşadığını anlatan Alaton İsveç’in markalarının da çok yaratıcı markalar olduğunu böylelikle de büyümeye devam ettiklerini söyleyerek “Markalaşma çok önemli. İlk etapta içeriği oluşturmalı. Türkiye de bu dönemde ilk etapta içeriği oluşturuyor. Sonrasında markalaşma sürecinin başlayacağına inanıyorum. İsveç’i temsil eden markaların birçoğu bugün globalleşmiş durumda” dedi.
Tom Beckman: “Küçük lokasyonlarda büyük kitle pazarları olan markalar mevcut”
Weber Shandwick Creative Murahhas Azası Tom Beckman yeni fikirlere açık olma özelliğinin İsveç’in yaratıcılığındaki çok önemli bir unsur olduğunu belirterek “Türkiye, çok güçlü bir ülke, İstanbul ise her şeyi yaşayabileceğiniz bir şehir” şeklinde konuşan Tom Beckman “Türkiye, İsveç’in aksine bağımlılıklara alışkın olmayan bir ülke. Markalaşma, kapasiteyle birlikte gelir; inovasyon yapacak beceriniz var ise o konuda oluşturduğunuz değer için ödüllendirilirsiniz. Bugün insanlar, şirketlere odaklansa da o şirketleri yapanlar insanlardır. Markalaşmanın da ötesine bakıyor olmak gerekli. Değişim çok önemli; değişimi kabul etmeli ve bunu uyguluyor olmalıyız. Bugün bir marka çıkıyor ve dünyanın dört bir yanında yayılıyor. Çünkü küçük lokasyonlarda büyük kitleleri var. Artık dünyada küreselleşme trendi var; bu trend içinde çok büyük kitle pazarları mevcut” dedi.
Konrad Bergström: “Maliyetten öte inovasyon ve kullanıcı deneyimlerine önem veriyoruz”
İsveç’in en hızlı büyüyen firması olan Zound Industries Kurucusu ve CEO’su Konrad Bergström ise konuşmasında; “Donanım önemli ancak markadan ambleme, tasarımdan teknolojiye her bir bileşene yatırım yapmalısınız. Yakın zaman ileri teknoloji içeren ürünleri piyasaya sürmeye başlayacağız. Kısa zamanda dört farklı marka oluşturduk ve 95 ülkeye ihraç ediyoruz” dedi. Maliyetten öte inovasyon ve kullanıcı deneyimlerine önem verdiklerini söyleyen Bergström “Eskiden herkes belli bir trendi takip ederdi ancak bugün bireyler farklı olmak istiyor. Markalar da bu yüzden farklılaşma yolunu seçtiler. Bireylerin üzerine giydiği markalar kişileri temsil ettiği için markalar da izledikleri yolu bir yelpaze gibi çeşitlendirdiler. Artık insanlar daha fazla seyahat ederek sosyal medya üzerinden de trendleri takip ediyor” diye konuştu.
Ayşen Savcı: “Uzun vadeli ve kalkınma odaklı inovatif çözümler önemli”
Türkiye’de doğup büyüyen ve 20’li yaşlarında İsveç’e giderek İsveç kültürünü yaşayan İsveç Ticaret Merkezi eski Ticaret Ataşesi Ayşen Savcı, iş hayatı boyunca hep İsveçli markalarla çalıştığını belirterek; “İsveç, çok küçük bir pazar; her marka globalleşmeyi hedefliyor. İsveç halkı yaratıcıdır ancak inanıyorum ki Türk halkı da çok yaratıcı; zor bir ortamda yaşamalarına rağmen çözüm odaklı olmaları farklarını ortaya koyuyor. İsveç’te sistemler kurularak uzun vadeli çözümler bulunuyor; kalkınma odaklı inovatif çözümleri öne çıkıyor. İsveçli markaların pazarlama stratejilerinin öne çıkmasına bakarsak bireylerin henüz anaokulundayken bile daha rahat olmalarına, yani sınırlara bağlı kalmalarına olanak tanınıyor. Öğrenilmiş bilgiye dayalı olarak kendi yanıtlarınız oluyor, dolayısıyla iş dünyasında çözüm odaklı bir kariyer yolculuğu çiziyorsunuz. Yeni kültürleri öğreniyor olmalı, hayatta kalmalısınız; bu da size yaratıcılık olarak geri dönüyor. İsveçli markaların yaratıcılığının arkasında bu faktör yatıyor” dedi.
Panelin ardından İsveç Başkonsolosluğu’nun bahçesinde İsveç mutfağından seçme lezzetlerin sunulduğu geceye Daniel Lemma, Robert Mehmet Sinan İkiz ve Magnus Lindgren’ın dinletisi ve İsveç’li Femtastic Grubu’nun canlı performansı renk kattı.