“Emniyet bizim birinci önceliğimizdir” söyleminin arkasındaki kanuni ikilem

/ / PR Makaleleri

Gerçekten “Emniyetiniz bizim birinci önceliğimizdir” derken,  emniyetin sizin için ne kadar önemli olduğunu samimiyetle ifade ettiğinizden şüphe yok. Ancak bu iyi niyetli söz verme,  sizi hukuki davaların muhatabı yapacak kadar tehlikeli olduğunu bizlerden değil,  bir hukuk danışmanından duyuyoruz. 

İş yerleri Kovit-19 kapamalarında kaybettikleri müşterilerini yeniden geri getirmeye odaklanarak tekrardan açılmaya başladılar. Şu anda verdikleri mesajların onlara uzun vadede ne kadar büyük zararlar verebileceğini hiç düşünmüyorlar. Savunma avukatları ise ülke genelinde bununla ilgili hazırlıklar yapma gayreti içine girmiş bulunuyorlar. 

Peki, öyleyse problem nedir? Markanızın ister sosyal medyada, ister bir reklamda, “ emniyetiniz bizim için birinci önceliktir” diyorsanız kendinizi önemli bir hukuk davasında riskle karşı karşıya bırakmış kalabilirsiniz. 

Bu durum bir kayıpla ve zararla sonuçlanmış bir olayda meydana gelmiş ise, savunma avukatları için söyleminiz aleyhinize kullanılacaktır. Nükleer santrallardan meydana gelen sızıntılar, patlamalar ve benzeri şeylerden zarar gören bireylerin, kuruluşların açtıkları davalarda, bu kazaya neden olan kurumlar ciddi tazminatlar ödemek durumunda kaldılar. Aynı şekilde,  zararın boyutuna göre firmalar sırf yukarda ifade edildiği türden “en” , “birincil”, ”emniyet” ve “öncelik” gibi kelimeleri ulu orta kullanmaktan kaldıramayacakları zararlara uğrayabilirler. 

Artık pazarlamacılarınız, avukatlarınız sizden “her zaman”, “en başta “, “ilk önce” veya “asla” tabirlerin gibi “risk” ve “emniyet” kelimelerini de kullanmamanızı istiyorlar, sizi uyarıyorlar.  

İşte size bunların yerine düşünebileceğiniz birkaç ifade: 

  • “Bizler gerek çalışanlarımıza gerekse müşterilerimize sağlık ve güvenlik düşünceleriyle hitap ediyoruz.” 
  • “Bizler hem çalışanlarımızın, hem müşterilerimizin ve hem de toplumumuzun sağlık ve güvenliğine ihtimam gösteririz.” 
  • “Sağlık ve güvenlik çalışanlarımız ve müşterilerimiz için bizim de önem verdiğimiz bir şeydir.” 

Emniyet sadece işyerlerinin sorumluluğunda olan bir şey olmayıp, konuya dâhil olan herkesin çalışanlarında, müşterilerinde taraf olduğu bir kavramdır. Bir mağazanın koyduğu işaretlere uyarılara uymayan bir müşterinin olabilecek bir olumsuz sonuçta mutlak bir sorumluluğu vardır. Bu kuralların sadece mağazanın sorunluluğunda olduğunu var saymak tamamen yanlış olur. Şahsi koruyucu maske takmanız gerekirken,  aksırmak için onu ağzınızın altına indirmek kuralların sadece tek taraflı çabalarla sağlanamayacağına dair iyi bir örnektir. 

Şayet siz emniyetin sizin birinci önceliğiniz olduğuna dair bir vurgu yaparsanız bu durum gerek çalışanlarınızın gerekse müşterilerinizin kendi cephelerinde gösterecekleri ihtimamın düşmesine, azalmasına yol açacak genel gayeye hizmet etmeyecek, yardımcı olmayacaktır. 

Müşteri üzerine düşenleri yapmadığı sürece her zaman haklı değildir. Makul ölçülerde iş yerlerinin sağlık ve emniyetle ilgili tedbirler alması kendi sorumluluğundadır. Ancak sorumsuz davranan kurallara uymayan müşterilerin zararı sadece kendilerine değil mağaza personeline de olabilecektir.  

Emniyet ilk değildir ama önemlidir. Emniyet öyle yutulacak bir hap olup, yuttum hallettim nevi inden bir şey de değildir. İş yerlerinin ilk önceliği güvenli bir ürün ve hizmet üretmek ve bundan kar sağlamaktır. Vereceği mesajlarda da buna dikkat etmelidir.