2020 Senesinde başlayan kovit-19 salgını ve sosyal karışıklıklardan sonra, hiçbir anlamda, yöneticilerin rolü işyerinde olduğundan daha değerli hale gelmemişti.
Kovit -19 salgın kargaşası döneminde, ayağı yere basan firmalar hem salgını yönetmede hem de çalışanlar arasında eşitliği tesis etme işlevlerinde yöneticilere daha fazla görev ve sorumluluklar yüklediler. Gallup, araştırma şirketi 2020 yazında 2019 senesinin Yılın Yöneticisi ödüllerinin finalistleriyle bir araya gelerek onların öne çıkmalarında neyin, nelerin etkili olduğunun arka planını merak ederek fikirlerini sordu. Araştırma, çalışanların % 40’ının işlerinin önemli olduğunu firma amacının hissettirdiğini söyledi. Yapılan uygulamanın nedenini öğrendiklerinde ise değişime daha meyilli ve yatkın olduklarını ifade ettiler. Şirket amacının hem bireyin hem de takımın hareketi ile ilişkilendirmenin harika, çok değerli bir şey olduğu saptandı.
Ankete katılanların sadece üçte biri fikirlerinin iş yerinde kale alındığı hissini yaşadıklarını söyledi. Yöneticilerin, yeniliği takım bireylerinin fikirlerini söylemelerini sağlayarak ve onların düşüncelerine ışık tutarak sağladıklarını, ilhamı çalışanlardan aldıklarını ve dolayısıyla çalışanların hesaba katılmasının önemli olduğunu ifade ettiler.
Finalistlerden biri işyerinde güvenlik kültürü geliştirmenin yolunu, açık samimi bir meydan okuma veya zor bir iş olarak tanımladı. Büyük yöneticiler çalışanlarda gelişen savunma duygularını, içlerinde ördükleri duvarları onlara uygun sorular yönelterek aşağı indirebilmesine ya da azaltabilmesine yardım edeceğini bildirdiler. Birkaç finalist iyi bir iletişimin kritik önemde olduğunda fikir birliği sağlarlarken günlük ve haftalık olarak onlarla bağlantı kurduklarını dile getirdiler. Araştırma çalışanların yüzde yirmisinin yöneticileriyle son altı ayda bir kez görüşme yapmak üzere bir araya geldiklerini ortaya koydu. Buna çarenin yöneticilerin bir eğitimden geçirilerek bu tür diyalogları daha rahat ve etkili yapabilmelerinin önünü açacağı idi ve gerekliydi.
Bir finalist de görüşlerini; çalışanlardan yüksek iş gücü verimi almanın yolunun onların içsel harekete geçirme duygularını keşfetmek ve projeleri de açık bir şekilde her bir çalışanı heyecanlandıracak biçimde yeniden bir çerçeveye oturtulması veya tekrardan tasarlanması olarak belirtti. İş yerinde çalışanları derinden anlamanın, onları gerçekten tanımanın insan ilişkisinin nerede lüzumlu olduğunu gösteren yer işyeriydi.
İyi işi takdir eden yöneticiler bu konuya meyilli olması icap eder ama araştırmaya katılan çalışanların sadece yüzde otuzu son bir haftada işle ilgili bir övgü aldıklarını söylemişlerdir. Küçük başarıları görmek ve bir kutlamayla takdir etmek önemlidir. Araştırmada, çalışanlara son soru olarak gelecek yıl için en önde gelen önceliklerinin neler olduğu yöneltilince, hemen hemen hepsi, aralarında liderlik potansiyeline sahip arkadaşları olduğunu ve onları bu yolculuğa nasıl hazırlayacakları birinci sırada öncelikleri olduğu cevabını verdiler. Onların verdikleri cevaplar, geçmişe dayanan değiştirilemeyecek kurallar üzerine idare tarzı güden ve ayrıca sadece bugüne dikkat kesilen ortalama yöneticilerin aksineydi. En iyileri, gelecekteki başarının neye benzediğini hayal eden koçlar olarak kendilerini görenlerdi. En iyi yöneticilerin en önemli özelliği muhtemelen astlarına gerçek bir insan gibi bakmaları onlara değer vermeleriydi. Üst seviye tepe yöneticiler, her çalışanını tanır ve her birinin ihtiyacına göre uyum sağlar. Yöneticilerinin kendilerine ihtimam gösterdiğini bilen çalışanlar da işlerine çok daha dört elle sarılır. Özet olarak “çalışanlarınıza onların fark yaratmalarına yol açacak şekilde davranın” diyebiliriz.