Türkiye ekonomisinin temel taşları olan üretim, istihdam, gayrisafi yurtiçi hâsıla, cari denge ve enflasyon konularına ilişkin değerlendirmelerde bulunan BİSSE Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, 2018 yılında yaşanan kur atağının ardından atılan adımlarla ekonomik verilerin pozitif yöndeki ilerleyişine pandeminin gem vurduğunu ancak ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle krizin fırsata çevrilerek güçlü bir ekonomi yolunda ilerlendiğini vurguladı.
Türkiye’nin hazır giyimdeki en köklü markalarından BİSSE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, üretimden istihdama, dönemsel büyüme rakamlarından reel sektöre kadar birçok konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
“Üretim Sayesinde Ekonomide Artan Direnç, Türkiye’yi Tedarik Zincirinin Merkezi Haline Getirecek”
Koronavirüs dolayısıyla küresel piyasaların olağanüstü bir dönemden geçtiği ve belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde Türk Lirası cinsinden tahvil, hisse senedi ve döviz kurunun etkilenmemesinin imkansız olduğunu belirten, dünyanın eski dönemlere göre birbirine daha çok entegre ülkeler ve ekonomilerin sahnesi haline geldiğini dile getiren Mustafa Kefeli, şunları söyledi: “Türkiye olarak böylesi bir döneme güçlü sağlık sistemimizle adım atarak pandeminin en sıcak döneminde dahi üretimin durmamasını sağladık. Böylelikle kendimize krizi fırsata çevirecek bir imkân tanıyarak ekonomimizin direnci daha da arttı. Sonuç olarak, Türkiye ekonomisinin gösterdiği bu dirençle son dönemde aktif bir şekilde konuşulan ‘tedarik zincirinin Türkiye’ye kayması’ süreci hızlanacaktır. Bu noktada BİSSE olarak yurtdışından aldığımız siparişlere yetişmek amacıyla yoğun bir tempoda üretime devam ediyor, ülkemize ihracatla ekonomik girdi sağlamayı sürdürüyoruz.”
“Hizmet Sektörü Güdümlü Vergi İndirimi, İstihdamımızı Hareketlendirdi”
İstihdam konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kefeli, açıklanan verileri çok olumlu bulduğunu belirterek; “Konuya işsizlik oranı tarafından bakmaktansa ‘istihdam oluşturma’ açısından bakılması, çok daha faydalı olacak. Hizmet sektöründeki istihdamın mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak Temmuz ayında yaklaşık 400 bin kişi artması, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan hizmet sektörü güdümlü vergi indiriminin ülkemiz istihdamının büyük kısmını oluşturan hizmet sektörünü hareketlendirdiğini gözler önüne seriyor” dedi.
“Düşük Hane Halkı Borçluluğumuz, Zor Dönemlerde Tüketim Sayesinde Ekonomiyi Destekliyor”
Finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen iktisadi faaliyetlerin dünyanın geri kalanı ile kıyaslandığında hala güçlü durduğunun altını çizen Mustafa Kefeli, Türkiye’nin iyi bir ilk çeyrek performansının ardından pandeminin ekonomi üzerindeki etkilerini 2. çeyrekte hissettiğini belirterek; “Göstergeler, 3. çeyrekte güçlü bir toparlanmaya işaret ederken GSYH büyümesi son çeyrekte bir miktar daha dengeli hareket edecek. Ancak YEP’de tahmin edildiği üzere yatay pozitif bir büyümenin mümkün olduğu kanaatindeyim” dedi.
Kefeli, şöyle devam etti: “Burada özellikle piyasadaki ekonomistlerin kaçırdığı en net nokta Türkiye’nin %16 seviyesi ile hane halkı borçluluğu düşük bir ülke olarak zor dönemlerde tüketimin bir tampon oluşturarak ekonomiyi desteklemesi… Çünkü gelişmiş ülkelerde hane halkı borçluluğu oldukça yüksek seviyelerde seyrediyor. Bu seviye, gelişmiş ülkeler adına ekonomik toparlanmanın zaman alması bakımından önemli bir handikap oluşturduğu anlamına geliyor.”
“Normalleşme Süreci, Enflasyondaki Düşüşün Devamını Sağlayacak”
“2018 yılındaki kur atağının ardından gördüğümüz yüksek rakamlardan geri çekilme eğilimi devam ediyor. Bu dönemde, kurlardaki hareketlilik enflasyonun düşüş hızını yavaşlatırken emtia fiyatlarının küresel ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak geri çekilmesi kur geçişkenliğini azaltıyor” diyen Mustafa Kefeli, şöyle konuştu: “Para politikası ve makro ihtiyati tedbirlerdeki koordineli normalleşme süreci, enflasyondaki düşüşün devamını tesis edecek duruyor. Düzenleyici ve denetleyici kurumların attığı adımlar, piyasalar tarafından çok olumlu algılanırken uzun bir aradan sonra ülkemize yönelik güçlü sayılabilecek bir porföy akımı görüyoruz. Bunu bir geri dönüş sinyali olarak algılıyorum. Önümüzdeki dönemde ülkemize gelecek portföy akımının devamının finansal istikrarı artırarak fiyat istikrarını destekleyeceğine inanıyorum.”
“Cari Dengedeki 23 milyar Dolar Açığın 18 Milyar Doları, Altın İthalatından Kaynaklanıyor”
Cari işlemlerdeki dengeye dair dile getirilen veriler yerine çekirdek göstergelere odaklanılarak mevcut eğilimin daha net görülebileceğini vurgulayan Kefeli; “Bugün cari dengemiz yaklaşık 23 milyar dolar açık verirken bu miktarın 18 milyar doları net altın ithalatından kaynaklanıyor. Yani vatandaş küresel trendlere uygun bir şekilde altına rağbet ediyor. Sonuç olarak daha önceki dönemlerde olduğu gibi altın ticareti, bu yıl açık verip gelecek yıl fazla vererek cari dengenin dengelenmesini sağlayacaktır. Kaldı ki altın, kendi başına bir fonlama aracı olup bazı iktisat okullarına göre servetin kaynağı olarak gösterilir.”
“Reel Sektör, Alınan Yerinde Önlemler ve Verilen Desteklerle Hızla Toparlanıyor”
“Reel sektör, ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ile pandeminin şokuna hızlı bir reaksiyon vererek şoklar karşısında dayanıklılığını ispatladı. Merkez Bankası tarafından açıklanan Reel Sektör Güven Endeksi’ne bakıldığında bu açıkça görülebiliyor” diyen Mustafa Kefeli “Endeks, hızlıca toparlanıyor. Temmuz ayında 100 eşik seviyesinin üzerine yükselerek iktisadi faaliyetlerin toparlandığının en öncü sinyalini verdi. Önce sektöre güven geldi, ardından imalat sanayinde kapasite kullanımı artarak iktisadi faaliyetler hızlandı. Açıkçası, sanayi üretim verisinin detaylarına bakınca son aylarda sermaye malı imalatının artmasını, büyümenin kalitesi ve istihdam piyasasın gidişatı açısından oldukça pozitif buluyorum. Sermaye malı imalatı demek yatırım demek yatırım ise istihdam demek. Özetle Türk ekonomisi, 2018 yılında yaşanan kur atağı sonrası oluşan konjonktürel ortamdan kaynaklı fiyat hareketliliklerini ekonomi yönetimimizin tüm kurumlarla birlikte koordineli hareket etmesiyle 2019 yılından başlayarak reel sektörü, yüksek finansman giderlerinden korumayı başardı. Bu adımlar sonrası ekonomimiz, hızla büyüyen ve gelişen bir görüntüye kavuşurken 2020 yılı ilk çeyreğini son derece olumlu verilerle sonuçlandırdı. Pandemi etkisiyle dünya ekonomisindeki gelişmelerden etkilenen reel sektör, alınan hızlı ve yerinde önlemler ve verilen destekler sayesinde yılın ikinci yarısından itibaren hızla toparlanma sürecine girdi” dedi.
BİSSE Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kefeli, değerlendirmelerini ekonominin hedeflenen konumuna gelebilmesi amacıyla verilen destekler ve alınan önlemlerde emeği geçen başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a, tüm Bakanlık, kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini sunarak bitirdi.